Bayan Öğretmen O Gün Öğrencilerine Başının Ağrıdığını Söyler

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Kimsesizler yurdunun bayan öğretmeni o gün çok yaramazlık yapan öğrencilerine, başının çok ağrıdığını ve eğer sessiz olurlarsa, ertesi gün dışarıdan ne isterlerse getireceğini söyler. Getireceğine dair sözde verir. Ve öğretmenlerinin bu sözü üzerine çocuklar sessizce durur akşama kadar. Öğretmen akşam saatlerinde öğrencilerinden isteklerini birer kağıda yazmalarını ister. Otuz kadar öğrenci tek tek, dışarıdan ne istediğini yazar ve kağıtları öğretmenlerine verir.. Kadın ertesi sabah bir alışveriş merkezine gider ve çantasından kağıtları çıkarıp, öğrencilerin isteklerini okur teker teker. Altı yedi yaş aralığındaki çocuklardan kimi şeker, kimi ise oyuncak istemiştir.

Tek tek dükkanlara girer ve çocukların isteklerini alır. En son kağıdı açtığında ise içinde bir resim görür. Kağıtta ise, - "Tek isteğim bir günlükte olsa annemi bana getirmeniz. Lavanta kokusunu da sıksın gelirken olur mu? -" yazmaktadır. Öğretmenin yüreği sızlar. Resimdeki al yazmalı, yanağında belirgin beni olan kadına uzun uzun bakar ve derhal harekete geçer... O gün sırf bu iş için müdüre hanımı arayıp izin bile almıştır.

Müdüre hanım akşam üstü tüm çocuklara, bir gün önce öğretmenlerinden istedikleri hediyeleri dağıtırken, annesini bekleyen çocuk masum masum kapıya bakmaktadır...O an bir mucize olur. Al yazması ve yanağındaki belirgin beniyle tıpkı resimdeki kadar tatlı haliyle annesi girer içeriye. Çocuk donup kalmış, adını söyleyerek kendisine doğru koşan annesine bakar...Annesi ona sarılınca, hiç unutamadığı o lavanta kokusunu duyar ve ağlayarak o kokuyu defalarca içine çeker... O gün gece uyku vakti gelene kadar öyle güzel vakit geçirir ki annesiyle... En sonunda annesi onu yatağına götürür. Ellerini tutarak masal anlatır. Ve öylece uyutur...

Sabah uyandığında ise çocuk doğruca öğretmeninin odasına gider ve ona sarılarak defalarca, teşekkür eder. Ve şöyle der-"Teşekkür ederim öğretmenim. Annemi bana getirdiğiniz için. Gerçekten ona çok ama çok benzemişsiniz. Ben o anı hiç bozmak istemedim. Çünkü bir rüya gibiydi sanki. Ve ben o rüyayı yaşamak istedim-"der. Öğretmen biraz utanmış, yüzü kızarmış ama öğrencisini sevindirdiği içinde mutlu bir tavırla, -" "Peki annen olmadığımı nereden anladın? diye sorar. Çocuk an gözyaşlarına mani olamaz ve resimde apaçık görünen, ama öğretmeninin dikkat edemediği şeyi söyler.-"Benim annemin sol kolu yoktu öğretmenim...Hem... Hem o istese de hiç bir zaman gelemez. Çünkü benim annem öldü... -"
 Yazar Suat Özge

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

fen bilimleri vozol 10000 Likit

Bosna Hersekde Üniversite Okumak

backlink al