Milletin adamına, Ümmetin umuduna, Dünya Liderine, Reisicumhurumuza, Cumhurbaşkanımıza ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a selam duruyor ve “Emrindeyiz Başkomutanım!” diyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımız gecesini gündüzüne katarak insanlığın huzuru, refahı ve barışı için diplomasi trafiğini aralıksız sürdürmektedir. İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında Dünya Lideri Reisicumhurumuz Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İslam ülkelerine birlik çağrısında bulundu. Bir avuç korkak İsrail, ümmet ayrışmasaydı hiç bu haydutluğa cesaret edebilir miydi? ABD’nin kuruluşundan çok daha eski bir tarih olan 1639 yılında İran ile sınırımız belirlenmiştir. On iki bin kilometre okyanus ötesinden gelerek bölgemizi dizayn etmeye çalışanlara Sayın Cumhurbaşkanımızın buyurdukları üzere yeni bir Sykes-Picot’a izin vermeyeceğiz.
İran, bu güne kadar ortak milli çıkarlarımız konusunda birlikte hareket etme ve işbirliği teklifimize sıcak bakmadı. Kırk yılda binlerce canımıza ve milyarlarca kaynağımıza mal olan pkk terörizminde İran yanımızda durmadı. Suriye’nin devrik kanlı rejimi, düşmanla savaşır gibi halkıyla savaşarak yarım milyon insanın hayatını kaybetmesine ve on üç milyon insanın da mülteci konumuna düşmesine neden oldu. İran, katil Esad’ı destekleyerek bu zulme ortak oldu. Ancak bugün ayrılıklarda değil ortak değerlerde buluşma, birleşme ve kenetlenme günüdür. ABD ve İsrail haydutluğunun karşısında İran’ın yanında durma zamanıdır. İran bu savaşı kaybederse hedeflerinde Türkiye olduğu gerçeğini hepimiz biliyoruz. İran’da Ali ölürse Türkiye’de Ömer ağlar; İran’da Zeynep ölürse Türkiye’de Ayşe ağlar.
İran ile nükleer müzakerelerin sürdüğü esnada hukuk tanımaz terör devleti İsrail, egemen bir ülkenin hava sahasını ihlal ederek Tahran dâhil en az altı şehre 13.06.2025 tarihinde başlattığı hava saldırısıyla Orta Doğu’da yeni bir savaşın fitilini ateşledi. Dünya bu senaryoyu daha önce gördü. Irak’ta “kitle imha silahları var” bahanesiyle 2003 yılında ABD ve İngiltere’nin öncülüğündeki koalisyon güçleri Irak’ı işgal etti. Günün sonunda Irak’ta kitle imha silahlarının olmadığını kendileri itiraf etti. Olan masum Irak halkına oldu. Irak’ın toprak bütünlüğü fiilen üçe bölündü. Irak halkı kan ve gözyaşına boğuldu. Emperyal güçler Irak’ın yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürürken halkı da yoksul bıraktı.
Yakın tarihimizde yaşadığımız tecrübeler, konunun sadece nükleerden ibaret olmadığını bizlere göstermiştir. Emperyalizmin asıl gayesi; İran’ı bölmek, zengin enerji kaynaklarını sömürmek ve en önemlisi etrafımızdaki ülkeleri istikrarsızlaştırarak Türkiye hedefine daha kola ulaşmaktır. Haddini bilmez bir İsrailli gazeteci müsveddesi boyundan büyük laf ederek, “Finalde Türkiye ile karşılaşacağız.” sözleriyle ağzından çıkardığı baklayla Siyonizm’in asıl hedefini açıkladı. Rahmetli Erbakan Hoca ne Irak ne Suriye işgal edilmemişken 1994 yılında yaptığı bir konuşmasında: “Önce Irak’ı işgal edecekler, sonra Suriye’ye yerleşecekler, ardından İran’a saldıracaklar; çünkü asıl hedef Türkiye’dir.” sözleriyle Siyonist İsrail’in Türkiye üzerindeki hesabını öngörmüştü.
Türkiye diğer devletlere asla benzemez. Türkiye ordusu olan bir devlet değil, milleti ordu olan bir devlettir. Sayın Cumhurbaşkanımızın buyurdukları üzere Türkiye her türlü senaryoya hazırdır. Türk ordusunun öğle yemeğine çıkar gibi savaşa gittiğini bizzat Trump söylemişti. Dünyanın en cesur askerlerinden oluşan Türk ordusunun karşısında duracak herhangi bir ordu yoktur. Her kim ki Türkiye’yi ağzına alacaksa önce tarih sayfalarına bakmalıdır. Dünyanın en kesif ordularını iki saat gibi kısa sürede dize getirip mağlup eden şanlı bir tarihe sahip olduğumuzu herkesin bilmesini isteriz.
Milletin adamına, Ümmetin umuduna, Dünya liderine, Reisicumhurumuza, Cumhurbaşkanımıza ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a selam duruyor ve “Emrindeyiz Başkomutanım!” diyoruz.
Yıldırım Demirci