DYK’lar Amacından Saptı

DYK’lar amacından saptı...
Amacından sapmadı amacı yanlış yorumlandı... Adı üzerinde destekleme ve yetiştirme kursu... Asıl amaç derslerdeki eksikleri giderme, yetersiz öğrenciyi destekleme iken, DYK’lar sınavlara hazırlık kursu olarak algılandı... Özellikle TEOG döneminde okullar arası yarış kurslarına dönüştü... 
2- DYK’lara öğrenci isteyerek gelmiyor...
Bir bakımdan doğru... Çünkü öğrenci başvuruları okul döneminden önce başlıyor... Haliyle başvuruları okul ya da öğretmen yapıyor... Böyle olunca öğrencinin istediği dersi ve öğretmeni seçme durumu olmuyor... Okullar da kendi öğretmen durumlarını gözeterek başvuru yapıyorlar... 
Oysa başvurular tamamen öğrenciye bırakılsa ve öğrencinin istediği dersi ve öğretmeni seçmesine izin verilse daha farklı olur...
3- DYK’lar verimli değil...
Bu tamamen öğrencinin isteği ve beklentisine bağlı... Öğrenci kursa isteyerek ve eksiklerini tamamlamak amacıyla gelirse kurstan pekala faydalanır... Ancak ailesinin isteği üzerine gelmiş ise, ya da okul adını yazdığı için katılıyorsa, hatta kursa katılmış olmak için katılıyorsa ya da kendi kapasitesini dikkate almadan beklentiyi çok yüksek tutarsa istediği verimi alamaz...
4- DYK’lar ücretli olmalı...
Yıllardır bu düşünceyi savunuyorum... Öğrencilerden az da olsa her ay mutlaka bir ücret alınmalı, hatta peşin alınmalı ki öğrenci kursa devam etme gereği duysun... Alınan ücret de fotokopi, toner ve okul ihtiyaçları için kullanılsın...
Çünkü bizim toplumumuzda ücretsiz işin kıymeti bilinmiyor... İlla ücretli olacak hatta çok pahalı olacak ki kıymeti bilinsin... 
Kurs öğrencilerimden çoğunun kurstan izin alıp ya da kursa gelmeyip özel derse gittiğini bilirim... Üstelik bunların birçoğu bir amacı bile olmayan öğrencilerdi... Çünkü parayla ders alınca öğreneceğini sanan öğrenci ve veliler var...
5- 7 saat dersten sonra DYK verimli olmaz...
Bu düşünceyi savunan birçok veli okul saatlerinden sonra hatta gece geç saatlere kadar çocuğunu özel derse gönderiyor... Bu mantığa göre özel ders öğrenciyi yormuyor ama DYK yoruyor... Yine “bari hafta sonu çocuk dinlensin” diyen birçok veli hafta sonları çocuğu özel etüt merkezlerine gönderiyor... Ne yazık ki burda da samimi değiliz...
6- DYK yerine sportif, kültürel etkinlikler olsun...
Tabi ki olsun, bunlar da DYK bünyesinde olsun... Müzik, Görsel Sanatlar, Beden Eğitimi öğretmenleri de kurs açabilsin, bu kurslara da öğrenci yönlendirelim...
7- Ders saati zaten çok, DYK gereksiz...
Sınav odaklı eğitimden vazgeçilmediği sürece, başarıda kriter sınav kazanan öğrenci sayısına endekslendiği sürece DYK’lar olmalı... Çünkü sınav odaklı ancak DYK’sız bir eğitim sistemi, öğrencileri merdiven altı oluşumlara yönlendirecek...
8- DYK’lar devlete yük...
Maddi olarak bir yük olduğu gerçek... Ancak bu yük verilen bir hizmetin karşılığı... En ucuz özel dersin saati 200 lira olmuşken, öğretmenin tek seferde en az 15 öğrenciye verdiği bir dersin saat ücretini fazla bulup burada tasarrufa gitmek doğru olmaz... Çünkü hepimiz biliyoruz ki DYK’lar öncelikle maddi durumu iyi olmayan öğrencileri desteklemek için var... Ekonomik durumu iyi olan öğrenciler zaten bir şekilde eksikliklerini tamamlıyorlar... Devletin sosyal devlet ilkesi gereği bu durumu sorun etmemesi gerekir...
9- Mevcut durumdan öğretmenler de rahatsız...
Doğru... Çünkü öğretmenler hem istedikleri verimi alamadıkları için vicdanen rahatsız oluyorlar hem de ekonomik olarak zor durumda oldukları için kursu bırakmak istemiyorlar... İki arada bir derede kalıyorlar...
İnanıyorum ki öğretmenlerin ekonomik durumu iyileştirilirse birçok öğretmen mevcut şartlarda kurs açmak istemez... Şahsen ekonomik durumum iyi olsa bu şartlarda kurs açmam...
10- 6 saatte öğrenemediğini 2 saat kursta mı öğrenecek... 
Evet bazı okullar örneğin 4 Matematik dersine 2 saat Seçmeli Ders, 3 saat de DYK açıyor... Bu elbette ki öğrencileri çok başarılı yapmıyor... Ancak sistemsel bir sıkıntıyı DYK kursuna bağlamak pek doğru olmasa gerek...
Bu mantıkla gidersek “kimse İngilizce öğrenemiyor” deyip İngilizce derslerini toptan kaldıralım ya da 4 saatten 1 saate düşürelim desek tutarlı bir gerekçe olmaz...
Kısacası zorunlu eğitim olduğu sürece, sınav odaklı eğitimden vazgeçilmediği sürece, planlama ve uygulama doğru yapılmadığı sürece, akademik ve mesleki yönlendirme doğru yapılmadığı sürece bu konuları daha çok konuşacağız...
Zeki  DOĞAN.