Gölgeden Kendi Işığına

eseratakan@hotmail.com

28 Nisan 2025, 05:41

Gölgeden Kendi Işığına: "Birinin gölgesinde ne kadar uzun yaşarsan, kendi gölgeni yaratman o kadar uzun sürer."
Bazen bir tek cümle, bir toplumun onlarca yıllık sessizliğini anlatır.

Bugün Türkiye’de sendikal düzenin ve kamu çalışanlarının yaşadığı temel sorun da işte budur.

Öğretmenler, hemşireler, mühendisler, büro emekçileri...

Bu ülkenin yükünü omuzlarında taşıyan milyonlarca kamu çalışanı, yıllardır kendilerine ait bir gölgeleri olmadan mücadele ediyor.

Kimi zaman alışkanlıklar, kimi zaman korkular, kimi zaman da vaatler, iradeleri örseliyor.

Oysa sendikalar; korkunun değil cesaretin, suskunluğun değil sözün, çıkarın değil adaletin kalesi olmalıydı.

Ancak zaman zaman bu ilkeler unutuldu.
Kısa vadeli rahatlıklar, uzun vadeli kayıplara kapı araladı.

Ve böylece birçok emekçi, hangi sese güveneceğini şaşırır hâle geldi.

Özellikle biz öğretmenler için bu kaygı çok daha büyüktür.

Çünkü eğitim, sadece bireysel bir hak mücadelesi değil, bir milletin yarınına duyulan inancın mücadelesidir.

Eğitimcinin iradesi baskı altına alınırsa, toplumun sesi de kısılır.

Öğretmen susarsa, gelecek susar.

Bugün kamu çalışanları olarak bir eşikteyiz:
Ya alışkanlıkların gölgesinde silikleşmeyi kabul edeceğiz,
ya da emeğimizin, onurumuzun ve irademizin gölgesini kendimiz yaratacağız.

Çünkü unutulmamalıdır ki:
Başkalarının gölgesinde kalanlar, ışık sönünce kaybolur.
Kendi ışığını yakanlar ise zamanla kendi gölgesini de, kendi tarihini de yazar.

Ve şimdi...
Vakit; kişisel hesaplardan, korkulardan ve suskunluklardan sıyrılıp;
emeğin, özgürlüğün ve adaletin safında saf tutma vaktidir.

Victor Hugo’nun dediği gibi:
"Zamanı geldiğinde bir fikrin önünde hiçbir ordu duramaz."

O fikir bugün bizim içimizde:
Bağımsızlıkta, adalette, emeğin hakkını korumakta yaşıyor.

Unutmayın:
Kendi yolunu seçmeyenler, başkalarının yolunda kaybolur.
Gölgelerden sıyrılanlar ise, hürriyetin aydınlığında yürür.

Eser ATAKAN - 27.04.2025