Köyümüzde okuryazar sayısı 3 kişiydi.

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

.
“Lozan’dan temsilciler İsmet Paşa’ya, ‘Siz her fikrimize karşı çıkıyorsunuz ama yarın ülkene döndüğünde ülkeni bir yokluk içinde bulacaksın. İşte o zaman bizlerden yardım isteyeceksin; bizler de bu dayatmalarını hep öne süreceğiz’ demişlerdi. İsmet Paşa da, ‘İsterseniz vermeyiniz, yeter ki haklı olduğum isteklerimi yerine getiriniz’ demişti. Atatürk, İsmet Paşa, avuç açmadı, savaş borçlarını da ödedi, çok büyük işler yaptılar. Bu işler 13 milyon fakir nüfusla 125 milyon Türk Lirası bütçe ile yapıldı. Yüzde 85’i okuma yazma bilmeyen fukara milletle daha fazla işler yapmak imkânsızdı. Karar verildi; bu milleti ivedi okuryazar yapmak, fakirlikten kurtarmak için çare, köy enstitülerini açmaktı. Önce 3238 sayılı köy eğitmenleri yasası (1936 çıkarıldı) bu yasayla askerlikte çavuş olmuş köy okuryazarlarının içinden kabiliyetli olanlar seçilerek 6 ay içinde yetiştirilerek eğitmen olarak köylere gönderildi. Başarılı neticeler alındı. Arkasından köy enstitülerinin kuruluş işlemi tamamlandı. Peki, bu okullara nasıl öğrenci alınacaktı? Şehirde okuyan bir ilkokul öğrencisi köyde öğretmenlik yapar mıydı? Enstitülere köy okullarından ilkokulları bitirmiş köy çocukları alınmalıydı, öyle de oldu. Ben Hakkı Uğur öğretmenimin teşvikiyle köyden enstitüye gitmeye karar verdim. Aksu Köy Enstitüsü’ne gitmeye karar vermiştim. Gazipaşa’dan Alanya’ya geldim, Aksu’ya gidecek araç-gereç yoktu. Tanıdıklarımızın yardımıyla atlar bulundu. Bilhassa rahmetli Hacı Gökmen lakaplı Kasap Mustafa’nın bana yardımını hiç unutamam. Atlarla Alara Çayı’na, yollarda yatarak 3 günde zor vardık. Alara Çayı’nı dubayla geçerek Manavgat’a vardık. Manavgat’ta bir gece kalarak yaya olarak Aksu’ya gitmek üzere yola devam ettik. 5 gün sonra gece yarısı Aksu’ya geldik. Sınavı başararak Aksu Köy Enstitüsü’ne kayıt olduk. Okulda gördük ki bir aile yuvası içindeyiz. Okulda sanatın her türlüsü vardır. Her öğrenci kabiliyetine göre bu sanat kollarından birini seçer ve öğrenir. Misal kendimi iyi bir marangoz, sıvacı ustası olarak görürüm. Okulumuz ihtiyacı olan binaların dershanelerin büyük bir bölümünü bizler yaptık.”
Hasan Eminoğlu.
-Öğretmen-
(Köy Enstitüleri ilk mezunlarından)
Fotoğraf: Ortaklar Köy Enstitüsü...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

fen bilimleri vozol 10000 Likit

Bosna Hersekde Üniversite Okumak

backlink al