Denizli’de bir özel eğitim okulunda yaşanan huzursuzluklara karşılık iki yıldır bir çözüm bulunamaması üzerine Eğitim Gücü Sen Denizli İl Temsilcisi Gülay Çetkin basın açıklaması düzenledi. Çetkin; “ Özel gereksinimli çocuklarımızın eğitim gördüğü bir özel eğitim okulunda müdür yardımcısının bir öğretmenin üzerine yürüme, mobbing, zorbalık, tehdit, hakaret okul yönetiminde huzursuzluk, görevini yerine getirmeme, çalışma barışını bozma gibi sorunlar ile ilçe milli eğitim müdürlüğüne öğretmen ve kurum amiri tarafından şikayet dilekçeleri yazılıyor. İki yıl boyunca defalarca sorun yaşanıyor, bu durum üst kurumlara bildiriliyor ama değişen bir şey yok. Geçen zaman bu olumsuz davranışları pekiştiriyor, eğitim kurumunda hem de özel çocuklarımızın bulunduğu eğitim kurumunda tedirginlik ve huzursuzluk her geçen gün artırıyor.
İKİ YILDA ONLARCA DİLEKÇEYE TEPKİSİZLİK MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNÜN SİSTEMATİK MOBBİNGİ MİDİR?
Öğretmenin yazdığı şikayet dilekçesi 21 ayda sonuçlanmadı. Sorduk, “tamamlanmış” dediler. Peki sonuç? Değişen bir şey yok. Bir öğretmen tehdit, zorbalık, hakaret üzerine somut verilerle dilekçe yazıyor ve ilçe milli eğitim müdürlüğü bu ağır içerikteki dilekçeye muhakkik görevlendiriyor. Sonra bekleme süreci. Biz sorana kadar bir kıpırdama olmamış. Sonra da olduğu söylenilemez ama burada asıl nokta şu; iki yıl sonra zaman aşımına uğrayacak dosya ve şu an 22. Aydayız. Zaman aşımına uğrayınca da isteseler de ceza veremezler. Amaç 2 yılı doldurmak mıydı?
Tabi sonraları da ilgili kişi/kişiler hakkında yaşananlardan ötürü şikayet dilekçesi gidiyor ilçe milli eğitim müdürlüğüne ama hala sessizlik hakim. Hadi bir tanesinde yanlış anlaşıldı. İkinci dosya soyut kaldı. Üçüncü dosya oluverdi. Dördüncü dosya gözden kaçtı. Beşinci dosya arkadaşımızdır üzülmesin. Altıncı dosya olabiliyor böyle şeyler keşke olmasaydı. Yedinci dosya idare ediver canım sen de. Sekizinci dosya ayıp etmiş biraz ama bir dahakine dikkatli olur. Dokuzuncu dosya? Onuncu dosya? 11, 12..
SİYASİLERİN DEVREYE GİRDİĞİ İDDİALARI VAR?
Siyasilerin akrabası, arkadaşı, tanıdığı olduğu iddia edilerek isimleri kullanılır bazen doğrudur bazen de inanırsan modunda. Yaşadık bunları. Bu meselede siyasi partilerin il başkanlarının, milletvekillerinin ismi geçiyor. Tabi somut veri yok. Var veya yok. Ama bu kadar yanlışa rağmen süreçte bu kadar rahat bekleyiş “acaba” sorusunu da akıllara getirmiyor değil. Açık çağrımdır yoksa isimlerinin kullanılmasına müsaade edilmesin. Var ise de yanlışı savundukları, özel gereksinimli çocukların eğitimine halel getirdiklerinin bilinmesini isteriz.
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLERİ HER SORULDUĞUNDA SESSİZLİKLE SÜRECİ DEVAM ETTİRİYORLAR.
Okulda işleyişte, görevlerin yerine getirilmesinde aksaklıklar olduğunu bizzat ilgili makamlar da biliyorlar. Hatta her şeyi en az o okulda çalışanlardan daha iyi biliyorlar. Ama bir şey yapılmıyor. Bu okula kasıt mı var o zaman? Soruyorsunuz aldığınız cevapla sadece zaman ilerliyor, çözüm yok. Bu okulda öğretmenler rahatsız, tedirgin. Kurum müdürü diğer idareciler tedirgin. Burada nasıl eğitim yapılır?
ÖĞRENCİLER HER AN İSTENMEYEN BİR OLAYA ŞAHİT OLDUĞUNU DÜŞÜNSENİZE.
Bu kadar mı umrunuzda değil okuldaki eğitim, öğrenciler. Ve siz okulda bu tür bir olay yaşansa hiç şaşırmayacaksınız, o kadar vakıfsınız olaya. Peki bu sessizlik neden? Olaylar kangren olma noktasına gidiyor. Çözemeyeceğiniz bir olayın çıkması an meselesi. Zaten ortada şikayetler haksız olsa idi çoktan karşı taraf için soruşturmalar başlanır sonuç alınırdı. Ancak şikayetler haklı olduğu için hatta elde somut veriler olduğu için susuyorsunuz. Ama o okulda bir sorun çıkarsa sizler de sessizliğiniz bedelini ödemeyecek misiniz? Ve bunun an meselesi olduğunu biliyorsunuz.
EĞER ÖYLEYSE SİYASİLERE VE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİNE ÇAĞRIDA BULUNUYORUM
Siyasilerin ismi geçtiğini söylemiştik. Eğer isimleri bilgileri dışında kullanılıyorsa bilgileri olsun. Yok eğer sadece isimleri değil kendileri de varsa “yanlış yönlendiriliyorlar.” Eğitime zarar veriyorlar. Öğretmenler bu olanlardan rahatsızlar. Bunca soruna, yanlışa ortak olmak istemezsiniz diye düşünüyoruz. O yüzden lütfen “eğitimin önemi” ortak paydasında buluşalım.
İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne de sesleniyorum. Onlarca şikayetin sessizliği konusunda İl Teftiş Kuruluna şikayette bulunduk. Kurum amiri her dosyada müfettiş talebine rağmen ilgili kurula iletilmeyen; dosyaların müfettişlerce incelenmesini, süreç konusunda da geciktirmeye sebep olanlar hakkında da gerekenlerin yapılmasını talep ettik.
Eğitim Gücü Sen İl Temsilciliği olarak süreci yakından takip ediyoruz. Özel Eğitim Okuluna karşı bu duyarsızlığı asla kabul etmiyoruz. Sürecin gerektiği şekilde ilerlememesi halinde de çözüm için gerekli her çalışmayı yapmaktan geri durmayacağız.
Gülay ÇETKİN
Eğitim Gücü Sendikası
Denizli İl Temsilcisi





