Geçen yıl bugün, Türkiye’nin dört bir yanında öğretmenler tek yürek oldu.
İzmir’de, İstanbul’da, Trabzon’da, Ankara’da…

Meydanlarda tek bir cümle yankılandı:
 “Öğretmene uzanan el cezalandırılsın!”
 “Eğitimde Şiddet Yasası hemen çıkarılsın!”
 “Yeter artık, yaşamak istiyoruz!”

Yüz binlerce eğitim emekçisi iş bıraktı.
Pankartlar taşındı, siyah önlükler giyildi, sloganlar atıldı.
O gün umut vardı:
"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyorduk…
Aradan bir yıl geçti. Peki ne değişti?
Değişmeyen tek şey, öğretmenin yalnızlığı oldu.

  • Trabzon’da bir öğretmen okulda saldırıya uğradı.
  •  Manisa’da öğretmen darp edildi, burnu kırıldı.
  •  Tire’de bir kadın öğretmenin saçları velisi tarafından yolundu.
  •  Samsun’da öğretmen bıçakla tehdit edildi.


Ve bunlar sadece birkaç örnek…
Görülmeyen, duyulmayan, susturulan yüzlercesi daha var.

Peki ya yasa?
Evet, Öğretmenlik Meslek Kanunu ("ÖMK")çıktı.
Ama öğretmene şiddeti durdurmaya yetmedi.
Çünkü caydırıcılık yok. Çünkü net bir duruş yok.
 

  • Öğretmene yönelik şiddet, hala katalog suç kapsamında değil.
  •  Fail serbest, öğretmen suskun.
  •  Okullar güvenli değil, öğretmen güvende değil.

Bu noktada bir hakkı teslim etmek gerek:

  • Geçen yıl 10 Mayıs’ta pek çok sendika ortak duruş sergiledi. “Öğretmene şiddet son bulsun!” diyerek ses yükseltti. Bu ortaklık kıymetliydi.
  • Bu mücadele yalnız yürütülemez!

Buradan tüm eğitim sendikalarına çağrımdır:

  • Artık günübirlik tepkiler değil, ortak ve sürekli bir baskı üretin.
  •  Tüm siyasi ayrımları bir kenara bırakın, öğretmenin canı için birleşin.
  • "Eğitimde Şiddet Yasası" çıkana kadar bu mücadeleyi diri tutun.

Bugün yine 10 Mayıs.
Geçen yıl meydanlardaydık.
Bu yıl belki sessiziz, ama unutmadık.
Ve bir kez daha söylüyoruz:
 Yutkunmadık. Haykırıyoruz.
Yeter artık!

Eser ATAKAN - 10.05.2025
#cumartesi #EGT

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

film izle backlink paketleri